Görevlendirmeler, günlük telaşlar, sorunlar, bin bir türlü dikkat eksikliği yaratan durumlar… Çalışılacak materyaller belli. Sıraları belli. Çıkacak soruların çıktığı yerler belli. Kaç saat çalışılırsa kaç puan aralığı alınacağı az-çok belli. Bu kadar her şey belirliyse. Neden başarılı olamıyorum? Zor soruları mı sormuyorum? Pratisyenlik aynı zamanda anti-TUS durumu mu yaratıyor? Sınava çalışmak için gerekli zihin yapısının…
Sakin bir erken uyanış, akşam yatmadan çok sevdiğim kitaplarıma uzun zaman sonra tekrar bakılmış… Bu yazıda Don Kişot ve Vaclav Smil’den bahsedip sizleri yormak istemiyorum. O yüzden burada kişisel olarak hayranı olduğum kitapların reklamını yapıp bitirmiş olacağım. Bilgisayarından okuyanlar için bu paragrafın iki tarafında altın değerinde kitaplar bulunmakta. Hem de bu reklam aracılığı ile Türkiye’de…